İstanbul Metropoliten Alan Plan Süreçleri

İstanbul Metropoliten Alan Plan Süreçleri

Oluşturulma Tarihi 25 Ağustos 2020

Yaşadığı dönüşüm, sadece yakın çevresini değil bütün Türkiye’yi etkileyen İstanbul, istikrarlı ve bütüncül bir üst ölçekli planlama geçmişine sahip değil. Kentin son 40 yıldaki planlama geçmişi kesintilerle, yeniden başlangıçlarla, iptallerle, birbirinden kopuk girişimlerle dolu. Bu noktada stratejik plan yaklaşımı ile gerçekleştirilecek “İstanbul Vizyon 2050” çalışması bütün bu geçmişi göz önüne alarak hazırlanacak.

İstanbul sadece Marmara Bölgesi’nin değil bütün Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve politik olarak başat şehridir. İstanbul’daki tüm gelişmeler bölgenin gelişimini etkilemektedir. Ancak İstanbul ve yakın etki alanını oluşturan Marmara Bölgesi için bu etkiyi sosyal, ekonomik, sektörel ve fiziksel dinamikleriyle ele alan bütüncül bir strateji belgesi veya üst ölçekli plan çalışması bulunmamaktadır. Marmara Bölgesi, Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (Türkiye İBBS) Düzey 2’ye göre beş alt bölgeye ayrılmıştır ve her alt bölge için kendi kaynak ve potansiyellerini sürdürülebilir şekilde geliştirecek bölge planları yapılmaktadır.

İstanbul’da son dönemde sanayinin kentin çeperine ve Marmara Bölgesi’ne yönelme eğilimi tüm iller için bir yandan yeni yatırım olanakları anlamına gelmekte bir yandan da yeni nüfus çekeceği için sosyal ve mekânsal ihtiyaçların ortaya çıkmasına ve ekolojik sorunların yaşanmasına yol açmaktadır.

Bu bölgede planlama açısından yaşanan sorunların temelinde ekonomik sektör ve istihdam olanaklarının yoğunlaştığı bir alan olmanın yanı sıra stratejik yaklaşımla hazırlanan ve Marmara Bölgesi’ni kapsayan bütüncül bir bölge planının olmaması yer almaktadır. Bu bütüncül plan yerine bölgede belirlenen alt bölgeler için geleneksel fiziki planlama yaklaşımı ile ayrı ayrı üst ölçek planlar (Çevre Düzeni Planları-ÇDP) hazırlanmıştır.

Birbiri ile ilişkiselliği kurulmamış planlar

İstanbul’un en yakın etki alanı Trakya (Edirne, Tekirdağ, Kırklareli), Doğu Marmara (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), Bursa ve Balıkesir ile Çanakkale ve Bilecik illerini kapsayan bölgedir. Bu bölgeler için hazırlanan üst ölçekli planlara bakıldığında, İstanbul’dan desantralize olacak sanayi ve nüfusa göre kararlar alınmış olmasına rağmen bu planların birbirini tamamlamayan, birbiri ile ilişkiselliği kurulmamış planlar olduğu görülmektedir. Kentler arasında, İstanbul kaynaklı sermaye ve nüfus hareketlerini çekmeye yönelik bir rekabet olduğu, bununla birlikte her il ya da alt bölgede hazırlanan planlarda İstanbul’dan maksimum sermayeyi çekmeye yönelik kararlar alındığı izlenmektedir. Bu sebepten İstanbul’a dair planlama süreçleri yakın çevre üzerinde doğrudan etkiler bırakmaktadır.

İstanbul’un üst ölçekli planları siyasal nedenlerle çok sık revizyona uğramaları ve bütüncüllüğü kaybetmeleri sebebiyle süreklilik taşımamaktadır. İstanbul metropoliten alanını kapsayan, uzun erimli ilk mekânsal strateji belgesi “İstanbul Vizyon 2050” çalışması olacaktır.

Bölge planı deneyimleri

İstanbul’un üst ölçekli plan geçmişine bakıldığında; 1980’lerden itibaren iptal ve revizyon süreçleriyle şekillenen üst ölçekli fiziki planlar ve 2000’lerin sonlarında başlayan bölge planı deneyimleri öne çıkmaktadır. İstanbul Kalkınma Ajansı, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek, ulusal kalkınma planı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla 2010 yılında bölge planı hazırlamıştır. 2013 yılında Onuncu Kalkınma Planı ve 2015 yılında Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi çalışmalarının tamamlanmasıyla 2010-2013 yıllarını kapsayan ilk bölge planında revizyon ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda 2014-2023 yıllarını kapsayan ikinci İstanbul Bölge Planı çalışması yapılmıştır. Bölge Planı, İstanbul’un sosyo-ekonomik gelişme eğilimlerini ve potansiyelini, öncelikli müdahale alanlarını ve sektörel hedeflerini ortaya koyan üst ölçekli plan niteliğindedir.

 

1980: Üst ölçekli ilk mekansal plan yapıldı

İstanbul metropoliten alanını kapsayan ilk üst ölçekli mekânsal plan 29.07.1980 tarihinde onaylanan 1/50.000 ölçekli İstanbul Metropoliten Alan Nazım Planıdır. İmar ve İskan Bakanlığı İstanbul Nazım Plan Bürosu tarafından hazırlanan planın hedef yılı 1995 ve hedef nüfusu 7,1 milyondur. Planın amacı; tarihi, kültürel ve doğal kaynakların korunması ve kentin güneyde doğu-batı aksında lineer olarak gelişmesinin sağlanmasıdır.

1980’de onaylanan plan İstanbul’un ilk üst ölçekli mekansal planı olma özelliğini taşıyor.

Detaylı haritayı görüntülemek için tıklayınız.

1984 yılında Büyükşehir Belediyelerinin kurulması ve planlama yetkisinin belediyelere verilmesinin ardından yeni bir plan çalışması başlatılmıştır. 1980 planını hazırlayan İstanbul Nazım Plan Bürosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilmiş, bu tarihten sonra yetkileri ve çalışma düzeni de bozulan büronun etkinliği azalmıştır.

 

1994-1995: İptal edilen ilk plan

İstanbul’un bir sonraki üst ölçekli planı 1994 yılında onaylanan İstanbul 1/50.000 ölçekli İstanbul Metropoliten Alan Alt Bölge Nazım İmar Planı’dır. Söz konusu plan askıya çıkarılmamış, 1994 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerin ardından yeni bir planlama çalışması başlatılarak 1995 yılında revize edilerek onaylanmıştır. Plan 2010 yılı hedef alınarak yapılmıştır ve hedef yıldaki nüfus projeksiyonu 13 milyondur. Bu plan da İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bu ölçekte bir planı yapmaya yetkili olmadığı gerekçesiyle 1999 yılında iptal edilmiş ve hukuki olarak 1980 yılında hazırlanan planın yürürlükte olduğu kabul edilmiştir.

2010 yılını hedef alan 1995 planının nüfus tahmini 13 milyondu.

Detaylı haritayı görüntülemek için tıklayınız.

 

2006: Plansız geçen 25 yılın ardından İMP süreci

2004 yılında yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları il sınırlarını kapsayacak şekilde genişletilmiştir. 01.10.2004 tarihinde İBB ve ÇDP yapma ve onaylama yetkisine sahip olan mülga Çevre ve Orman Bakanlığı arasında imzalanan protokol ile çevre düzeni planı yapma ve onaylama yetkisi İBB’ye devredilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yeni üst ölçekli plan çalışmaları süreci 2005 yılında İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nin (İMP) kurulmasıyla başlatılmıştır. İMP tarafından hazırlanan 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı 2006 tarihinde onaylanmıştır. Hedef yılı 2023 olan planda öngörülen nüfus 16 milyondur. Açılan davalar sonucunda 2008 tarihinde bu plan da iptal edilmiştir.

İMP imzası taşıyan 2006 planı iki yıl sonra iptal edildi.

Detaylı haritayı görüntülemek için tıklayınız.

 

2009: İlanından hemen sonra müdahaleler başladı

İptal kararının ardından İBB Şehir Planlama Müdürlüğü bünyesinde üst ölçekli plan çalışmaları yeniden başlatılmış, 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı 2009 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Planın hedef yılı 2025’tir ve öngörülen nüfus 16 milyon olarak belirlenmiştir. Ancak plan onaylandıktan sonra planın bütüncül yapısını bozan parçacıl plan kararları yaklaşımı ile yeni proje alanları plana işlenmiştir. Buna göre, planın kentin kuzeye doğru gelişimini engelleme kararına rağmen kuzey hattında alt bölge kararının alınması, tarımsal niteliği korunacak alanlara sanayi alanı ve lojistik merkez kararı ile yeni fonksiyonların getirilmesi ve “mutlak korunması gerekli doğal alanlar”a yeni yapılaşma kararları gibi müdahaleler gerçekleştirilmiştir. 2012 yılında 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanlarının belirlenmesi ve 2014 yılında İmar Kanununda yapılan değişiklikle “su yolu” ibaresinin kanuna eklenmesi sonucunda İstanbul için mega projelerin inşasının önü açılmış ve Kanal İstanbul, 3 Havalimanı ve 3 Köprü için mevzuat altyapısı oluşturulmuştur. Bunun yanında, Üçüncü Havaalanı için 2009 yılında Silivri-Gazitepe rezerv alan olarak belirlenirken 2014 yılında yapılan değişiklikle havaalanı, Karadeniz kıyısındaki mevcut yerinde olacak şekilde plana işlenmiştir. Üçüncü Köprü ise 2009 planında yer almamaktadır ve 27.03.2014 tarihinde onaylanan “1/25.000 ölçekli İstanbul Kuzey Marmara Otoyolu Nazım İmar Planı” değişikliği ile hayata geçirilmiştir.

2009 planı onaylandığında henüz mega projeler gündeme alınmamış, üçüncü havaalanı için en uygun yer olarak Silivri belirlenmişti.

Detaylı haritayı görüntülemek için tıklayınız.

 

2017: Revizyon girişimi sonuçsuz kaldı

2017 yılında çalışmalarına başlanan 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Revizyonu için analiz çalışmaları yapılmış ancak onaylanmamıştır. Revizyon gerekçesi Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde meydana gelen değişiklikler ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi gibi mevzuat değişiklikleridir. İstanbul 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı kapsamında yapılan en yakın tarihli plan değişikliği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 102 maddesi uyarınca hazırlanan ve 22.06.2020 tarihinde onaylanan İstanbul İli Avrupa Yakası Rezerv Yapı Alanı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliğidir. Planın temel amacı tartışmalı olan Kanal İstanbul Projesini ve çevresinde planlanan “Rezerv Yapı Alanı”nı plan kararlarına dâhil etmektir.

2020 yılına gelindiğinde artık 2009 planı üzerinde pek çok değişiklik yapılmış, Kanal İstanbul Projesi plana dahil edilmişti.

Detaylı haritayı görüntülemek için tıklayınız.

Plan dışı gelişen büyük projeler (Üçüncü Havaalanı, Üçüncü Köprü, Çevre Yolları, Kanal İstanbul), kentin en değerli ekolojik varlığını ve su kaynaklarını tehdit etmekte, planın nüfus ve donatı dengesini bozmakta ve alt merkez öngörülerini geçersiz kılmaktadır.

Plana müdahale edip kentin bütüncül makroformunu bozacak nitelikteki bu kararlar, başta yerel yönetimler olmak üzere tüm İstanbulluların karar alma süreçlerini bertaraf ederek uygulamaya geçirilmektedir. Bunun aksine, İstanbul Vizyon 2050 çalışması ile yeni bir planlama yaklaşımı benimsenmiştir ve bu sayede karar alma süreçlerinin demokratik katılımla gerçekleştiği şeffaf bir model hayata geçirilecektir. Bu noktada stratejik plan yaklaşımı ile gerçekleştirilecek bu çalışmayla Marmara Bölgesi bütününü etkileyecek mekânsal gelişme stratejileri ortaya konacaktır.