Berlin

 

Almanya’nın başkenti ve en büyük kenti olan Berlin’in planlama tarihinde 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılması bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. 1994 yılında tüm kenti kapsayan ilk arazi kullanım planının Berlin Senatosu tarafından kabul edilmesinin ardından 90’lı yılların sonunda konutlar, merkezler ve üretim konu başlıkları için ayrı ayrı kentsel gelişim planları hazırlandı. 2000’li yılların başında ise tüm kentsel gelişim planlarının katılımcı yöntemlerle, bütünleşik bir yapıda ele alınması gerekliliğine işaret eden stratejik planlama yaklaşımı benimsendi. 2004 yılında Kentsel Gelişim Konsepti: Berlin 2020 hazırlandıysa da Berlin Senatosu tarafından tam olarak benimsenip uygulamaya geçirilemedi. 

Bu planı takip eden dönemde kentin nüfusu özellikle yaratıcı sektörler alanında artan iş imkanları, eğitim imkanları, ucuz konut ve işyeri mekanlarının etkisiyle düzenli olarak artmaya başladı. Nüfus değişimlerine paralel olarak da 2010’lu yılların başında konut, merkezler, ulaşım, üretim ve iklim konu başlıklarında yeni kentsel gelişim planları hazırlandı. Bu planlar, 2014 yılında Berlin Senatosu tarafından onaylanan BerlinStrateji: Kentsel Gelişim Konsepti Berlin 2030 planının temelini oluşturdu. 

2015-2016 yıllarına gelindiğindeyse Berlin’de mülteci ve göçmen sayısındaki artışla planda revizyona gidildi ve BerlinStrateji 2.0 güncellemesi yapıldı. 

Son yıllarda Berlin’in finansal merkezlerinin büyümesi ve bunun beraberinde getirdiği konut ve kira fiyatlarındaki artış, artan nüfus için yeterli konut stokunun ve kamusal hizmetlerin sağlanamaması gibi nedenlerle planda yeni revizyonlara ihtiyaç duyuluyor ve bugün BerlinStrateji 3.0 hazırlanıyor.

Vizyon 2050 Ofisi olarak Berlin’in stratejik plan geçmişini ve tecrübelerini Berlin Senatosu Şehir Planlama Birimi’nden Elke Plate ve Thorsten Tonndorf’tan dinledik. Görüşmede Berlin deneyimine dair şu noktaların altı çizildi:

  • Berlin 2030 Kentsel Gelişim Konsepti’nde öncelikle Berlin’deki yaşam kalitesini belirleyen yaratıcı, korumacı, kapsayıcı, sosyal sorumluluk sahibi, uluslararası öneme sahip, yeşil ve kompakt bir kent olma gibi temel karakteristik değerler belirlendi. Bu temel değerler esas alınarak ve “Berlin ne istiyor?” sorusuna yanıt olarak, orta ve uzun vadede gerçekleştirilmesi gereken hedeflere yönelik sekiz strateji ve bu stratejilerin uygulanacağı 10 tane öncelikli dönüşüm alanı seçildi.
  • Mekansal analize verilen özel önemden ötürü kentin bu anlamda güçlü ve zayıf alanları, fırsatları ve riskleri tespit edildi. Mekansal analizler dört temel düzlemde yapıldı: Ekonomik gelişim, toplumsal entegrasyon, kültürel çeşitlilik, yaşam ve çevre kalitesi.
  • Süreç boyunca uzmanların, STK’ların ve ilgili grupların katılımı sağlandı. Ancak strateji ve hedeflerin soyut kalmasından ötürü Berlinlilerin katılımını sağlamakta sorunlar yaşandı. Dolayısıyla kent sakinlerinin katılımı için özel yöntem ve tekniklerin geliştirilmesi gerektiği anlaşıldı. Bu anlamda çeşitli konu başlıklarında kent forumları (Stadtforum) düzenlendi. Berlinlilerle bu konular yüz yüze tartışılıp öncelikli sorun alanları tespit edildi.
  • Dönüşüm alanlarının belirlenmesi konusunda 2014 yılında 11 alanda toplantılar yapıldı. Siyasetçi ve idarecilerin de katıldığı bu toplantılarda farklı aktörlerin protestoları gerçekleşti. Etkili bir katılım yöntemi olarak değerlendirilen bu protestolarda dile getirilen eleştiriler de sürece dahil edildi.
  • Almanya’da kentsel gelişim projelerinin ekolojik etkileri konusunda çok sıkı düzenlemeler bulunuyor. Dolayısıyla Berlin’deki iktidar partileri de çevre ve ekolojiyi etkileyen planlamalar konusunda etkin bir şekilde bu düzenlemeler üzerinden strateji geliştiriyor.
  • Vizyonu ve açık fikirli şehir konseptini görsellerle aktararak iletişim kuruluyor. Kent içi hareketlilik, konut sorunu, rüzgar enerjisiyle enerji yeterliliği, farklı kültürlerin bir arada yaşaması, yaşlı-genç farklı gruplardan insanların, turistlerin bir arada bulunması gibi farklı temalar, tek bir çizim üzerinden görselleştirildi.
  • Halihazırda katılım sürecinde kenti bir bütün olarak ifade edecek bir konsept oluşturuluyor. Gelecek vizyonu için üç ana konuya odaklanılıyor: Ekonomik güç, katılım-dayanışma süreçleri ve yaşam kalitesi.
  • 2013 yılında 13 yaşında olan ve 2030 yılında 30 yaşında olacak çocuklarla, onların gelecek vizyonlarını anlattıkları sanat çalışmaları gerçekleştirildi. Berlin’deki okul kitaplarına BerlinStrateji projesine dair bilgi veren kısımlar eklendi.