Refah Yaratan, Değer Katan, Yaratıcı ve Yenilikçi İstanbul Çalıştayı gerçekleşti

Refah Yaratan, Değer Katan, Yaratıcı ve Yenilikçi İstanbul Çalıştayı gerçekleşti

Oluşturulma Tarihi 22 Haziran 2021

Vizyon 2050 projesi kapsamındaki Kentsel Durum Çalıştayları* serisinin 4. etkinliği olan Refah Yaratan, Değer Katan, Yaratıcı ve Yenilikçi İstanbul Çalıştayı 22 Haziran Salı günü çevrim içi olarak gerçekleştirildi. 

Çalıştayda İstanbul ekonomisinin mevcut durumu, yaratıcı ve yenilikçi sektörler de dâhil olmak üzere tüm sektörler açısından ele alındı. Sektörlerin ihtiyaçları ve gelişme eğilimleri, bu eğilimler çerçevesinde şekillenen iş gücü ihtiyacı, katma değer yaratma potansiyeli ve teknolojik dönüşüm kapasitesi ile kırılganlıkları çalıştaya katılan sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, ilgili kamu kurumu ve yerel yönetim temsilcileri, akademisyenler, uzmanlar ve girişimcilerden oluşan yaklaşık 100 paydaşla değerlendirildi. 

Çalıştay başlangıcında katılımcılara yöneltilen “İstanbul ekonomisi 2050 yılında hangi alanda öne çıkmalı?” sorusuna verilen cevaplarda öne çıkan anahtar kelimeler “girişimcilik”, “turizm”,“ teknoloji”, “sürdürülebilirlik”, “yaratıcılık”, “kültür” ve“ sanat” oldu. 

Toplam üç oturumdan oluşan çalıştayda sektörlerin ihtiyaçları ve yüksek katma değer üretme ve teknolojik dönüşüm kapasiteleri, tarım, sanayi ve hizmetler sektörü temsilcileriyle akıllı şehir teknolojileri üreten sektörler ve kültür ve sanat alanlarında çalışan yaratıcı sektör temsilcilerinden ve girişimcilerden oluşan paydaşların katıldığı farklı alt odalarda tartışıldı. 

Çalıştayın ilk oturumunda İstanbul’da sektörlerin gelişmesi için ihtiyaç duyulanlar ile gelişimlerinin önündeki engeller, sektörel eğilimler ve bu eğilimlere göre işgücü ihtiyacının nasıl şekillendiği ele alındı.

İkinci oturumda ise sektörlerin mevcut katma değeri ile yenilik yaratma ve teknolojik dönüşüm kapasitesi, konunun sektörlere göre değişen farklı boyutlarıyla tartışıldı. Bu çerçevede İstanbul’da farklı sektörlerin ve yeni girişimlerin yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürün yaratma kapasiteleriyle yaratıcı sektörlerin yüksek katma değer ve yenilik yaratma kapasiteleri değerlendirildi. Mevcut kapasitenin artırılmasına yönelik öncelikli müdahale alanları ve bu anlamda sektörler arası ilişkiler detaylı olarak ele alındı. Ayrıca İstanbul’da akıllı şehir teknolojileri üreten sektörlerin gelişiminin nasıl desteklenebileceği ve bu sektörün diğer sektörlerdeki katma değerin artırılmasına nasıl katkı sağlayabileceği de bu oturumda gündeme geldi. 

Sektörlerinin kırılganlıklarının masaya yatırıldığı üçüncü ve son oturumda ise sosyo-ekonomik politikaların, COVID-19 salgınının, iklim krizinin ve afetlerin sektörlerde ortaya çıkardığı kırılganlıklar, bu kırılganlıkların giderilmesinde yerel yönetimler ile döngüsel ekonomi ve Avrupa Yeşil Uzlaşısı gibi güncel yaklaşımların rolü tartışıldı. 

Tüm gün süren çalıştayda İstanbul’daki üretim faaliyetinin sadece kendisi için değil tüm Türkiye ölçeğinde bir karşılığının olduğu ve her sektöre bu şekilde bakılmasının unutulmaması gerektiği vurgulandı. Değişen sektörel eğilimler neticesinde iş gücü arzı ve talebi arasında da bir uyumsuzluk olduğuna dikkat çekildi. Bunun yanı sıra, ekonomik faaliyetlerde katma değerin arttırılmasında bilgi akışkanlığının önemi, sanayi ve hizmetin bir arada kompleks bir yapı oluşturduğu ve şehir planlaması yapılırken bu yapının da göz önünde bulundurulması gerektiği ilk oturumlarda öne çıkan konular arasındaydı. Ayrıca, yaratıcı sektörlerin doğası gereği katma değerinin çok yüksek olduğu ifade edilirken, bu sektörün gelişmesi ve beslenmesi için gerekli alt yapı ve hukuksal düzenlemelerin eksikliğine de dikkat çekildi. Kırılganların ele alındığı son oturumda ise istihdamın bütün sektörleri yatay kesen bir kırılganlık unsuru olduğu, salgın, teknolojik dönüşüm ve iklim krizi gibi birçok faktörün her şeyden önce ekonomik faaliyetleri icra eden iş gücü üzerinde etkisinin olduğu vurgulandı. Bu bağlamda kırılganlık yaratan unsurların üstesinden gelebilmek için çözümlerin kısa vadeli olarak ele alınmaması gerektiğine dikkat çekildi. Ekonomik dayanıklılığı güçlendiren politikalar inşa ederken uzun vadeli ve ileride nasıl bir dünyada yaşayacağımıza dair farkındalık içeren yaklaşımlar geliştirilmesinin önemi vurgulandı. 

*İstanbul Vizyon 2050 Çalışması, İstanbul’un günümüz koşullarına uygun, dinamik ve çok paydaşlı planlama süreçleri ve bütünsel bir bakış açısıyla, eşitlikçi ve adil, demokratik ve katılımcı, dayanıklı, güvenli ve sağlıklı, refah yaratan ve güvenceli, korumacı ve şeffaf bir şekilde yönetilen kent olmasını hedefliyor. Vizyon çalışmasının ilk aşaması olan İstanbul’un kentsel durum analizi çalışmaları kapsamında mevcut durumu ortaya koymaya dönük ilk etkinlikler olan çalıştaylarda Vizyon 2050 çalışma konuları sentezlenerek ele alınıyor. Bu çalıştay serisi ile İstanbul’un temel sorunları geniş bir perspektifte ele alınarak değerlendiriliyor ve Vizyon 2050 stratejilerinin geliştirilmesine yönelik bilgi sağlanıyor. Vizyon 2050 çalışması boyunca birincil ve ikincil kaynaklardan derlenen nicel verilerin, farklı disiplinlerden paydaşların da katılımıyla niteliksel olarak derinleştirilmesi hedefleniyor.